29 Şubat 2008 Cuma

Kamui no Ken

Meiji’nin arifesinde uyuklayan bir Japonya vardır. Yarı açık olan gözlerini batıya doğru çevirmiştir.
Nehirde sürüklenen bir sandal bulunur. Sandalın içinde adı Jiro olan yeni doğmuş bir bebek, geldiği aileyi simgeleyen bir ninja kılıcı ve bir parça bez vardır. Aradan on üç yıl geçmiştir, Jiro gerçekleri biliyordur ancak onu büyüten aileye de saygısı vardır ve öz ailesi olarak benimsemiştir. Jiro’nun evde olmadığı bir zaman diliminde üvey annesi ve ablası bir ninja tarafından vahşice öldürülür. Olayın sıcaklığına gelen komşu kalabalığı Jiro’yu eli kılıçlı bir halde görünce suçlu sanıp intikam almak amacı ile Jiro’nun peşine takılırlar. Uzun süren bir kovalamaca sırasında Jiro, Tenkai adında esrarengiz ninja yetenekleri eğitimi veren bir rahip ile karşılaşır. Jiro’ya Tarouza isminde bir ninjanın bu işi yaptığını ve intikam alması için yardım edeceğini söyler (Jiro ile Tenkai arasında ki nefretin başlangıç yeri olarak burası kabul edilir). Nitekim, Tarouza, Jiro’nun gerçek babasıdır ve Jiro kendi elleriyle babasını öldürmüş ve her ne kadar doğrudan bir payı olmasa da gerçek annesinin öldürülmesine yardım etmiştir.
Annesi ile görüşmesi sırasında Jiro’ya babasının görevi ve var olan bir hazineden bahsedilir. Jiro babasının yarım kalan görevini yerine getirmek için yola çıkar. Peşinde Tenkai ve adamları vardır. Uzun ve bir o kadar da tehlikeli bir yoluculuk başlar. Ancak, Jiro’nun hesaplamadığı bir nokta vardır. O da Tenkai ve oynamış olduğu politik oyunlarıdır. Bu oyunlar Japonya’nın geleceği üzerinde büyük etkilere neden olacaktır.
Her ülkenin kaderinde üzüntü ve göz yaşı vardır.

Hiç yorum yok: